Şarkıya Göre: A, B, C-Ç, D, E, F, G, H, I-İ, J, K, L, M, N, O-Ö, P, R, S, T, U-Ü, V, Y, Z...
Şarkıcıya Göre: A, B, C-Ç, D, E, F, G, H, I-İ, J, K, L, M, N, O-Ö, P, R, S, T, U-Ü, V, Y, Z...
Şarkıcıya Göre: A, B, C-Ç, D, E, F, G, H, I-İ, J, K, L, M, N, O-Ö, P, R, S, T, U-Ü, V, Y, Z...
Mikyas Mon - İstanbul
Şarkı Adı: İstanbul
Söyleyen: Mikyas Mon - Tüm Şarkıları »
Puan: 0.0 (0 kişi oyladı)
Görüntüleme: 1316
Söyleyen: Mikyas Mon - Tüm Şarkıları »
Puan: 0.0 (0 kişi oyladı)
Görüntüleme: 1316
Güne başlarken,mutluluğumu geride bıraktım
Ardımda taşıyabilecek gerçek yelin esmesini istedim
Ama ümitlerime sahip çıkmayı, dahi engelleyemedim
Kişiliğimi yok etmeye çalışan insanlar var hayatımda,
Sanırım yalnızlık köşkünde tahta çıktım
Elimde bir kalem ve birde silgiyle baş başayım ,
Çakıl taşlarına , adımı karaladım
Ve durmadan yol aldım, karanlığı koynuma sardım Ve buradayım
Dört tarafı sansürlenmiş yaşamın içinde kuklayım
Aklım benden uçtu gitti ölümü saatlere defnettim
Ecel terlerimi dökerken şahit olacak bi kul yoktu
Göz kapaklarımın altı , zulümlere boyun eyerdi
Anne söylesene , hangi kitapta yazar bunlar
kalbin dahi arar mutluluğun tüm ihtişamını
Yerine gelen kuklalar, pili bitmiş oyuncakdan ibaret
İbretlik alıncak geçmiş ve geleceğe sahip değildim
Sorun bendemiydi yoksa benimle yarışan insandamı
Sorun herkezde , sadece bendeymiş gibi yaratıldı
Kaldırım taşlarında kanlarımın kıymıkları kaldı
Temizlemek ruh halimi ne kadar düzeltebilirdi ki
Lanet gibi yayıldı susklunluk, 20 den itibaren
04 de dayandı canımı almak istercesine
Göz yaşımdan bi damla aldı deneyine katmak için
Acımın ilacını bulamadım panzehirini oluşturamadım ki
İstanbul sokakları, sen aydınlat bu karanlığımı
Bulanık bir gökyüzünün , saf ve berrak mavisiyim
Beyaz kağıtlara yağmurlarımda yağar güneşimde açar
Bahçeme çiçeklerde doğar, ayın ışığıda
Nakarat
Varlığına amade bu kalbim,
dervişin sukutunu geri tepti derdim
Servetim sözlerimde gizli iken özlemim,gözlerinle özdeşir
Yağmurun parıltısını kirpiklerimden hissederim
Şiddetin en büyük kitlesi bedenimde yer kapladı
Ölümün kucağında ninniler ile siren seslerini çaldılar
Yaşamaya meyilli bir çocuk, hedefinden şaşırdı,,
Yardan ayrı mesafeler aşkımıza engel deyildiiii,
İstanbulun gölgesinde sevgimiz ,bir dirhem bir çekirdektir
Yazı-kışı senle geçen bi hayatı keşfetmek, son arzum olsun ki
Anlamsız, bakışlarla mübağla edilsin artık aşkımız
Martıları seyrederken, ellerim elini tutsun
Onca yılın mutsuzluğunu kökünden de kurutsun
Şarkılarıma yaşattırdım öznelerime seni kattım
Çünkü anlamını yitirmemiş senfonileri yarattım
Daldım farklı desenlere ya acı yada mutluluk dolu
Sandım ki ,, babam benim hep yanımda durur
Kurumamış gömleğimde hala kanlı izlerin buruk
Ahbaplar maymun iştahlı yarı yolda tuzaklar durur
Şarap kadehlerine dökülür ya kırmızı yada beyaz
Solgun insan suratları maskelere farklı ara yüzdür
Taşkınlık rütbesinde azgınlık derecesi yüksekte
Fevkaladenin fevkinde kalmadı insan kimlikleri
Arkanda denizin dalgası ve yüzünde masumiyet aynası
İnsan oğlunun kaşağı, tımar etmekten zerre aciz
Duvardan sökülüp atılmış olan çiviler batmasın
Sus ve gözlerime bak sonsuzluğa ulaş benimle
Nakarat
Varlığına amade bu kalbim,
dervişin sukutunu geri tepti derdim
Servetim sözlerimde gizli iken özlemim,gözlerinle özdeşir
Yağmurun parıltısını kirpiklerimden hissederim
Şiddetin en büyük kitlesi bedenimde yer kapladı
Ölümün kucağında ninniler ile siren seslerini çaldılar
Yaşamaya meyilli bir çocuk, hedefinden şaşırdı,,
Yardan ayrı mesafeler aşkımıza engel deyildiiii,
İstanbulun gölgesinde sevgimiz ,bir dirhem bir çekirdektir
Yazı-kışı senle geçen bi hayatı keşfetmek, son arzum olsun ki
Anlamsız, bakışlarla mübağla edilsin artık aşkımız
Ardımda taşıyabilecek gerçek yelin esmesini istedim
Ama ümitlerime sahip çıkmayı, dahi engelleyemedim
Kişiliğimi yok etmeye çalışan insanlar var hayatımda,
Sanırım yalnızlık köşkünde tahta çıktım
Elimde bir kalem ve birde silgiyle baş başayım ,
Çakıl taşlarına , adımı karaladım
Ve durmadan yol aldım, karanlığı koynuma sardım Ve buradayım
Dört tarafı sansürlenmiş yaşamın içinde kuklayım
Aklım benden uçtu gitti ölümü saatlere defnettim
Ecel terlerimi dökerken şahit olacak bi kul yoktu
Göz kapaklarımın altı , zulümlere boyun eyerdi
Anne söylesene , hangi kitapta yazar bunlar
kalbin dahi arar mutluluğun tüm ihtişamını
Yerine gelen kuklalar, pili bitmiş oyuncakdan ibaret
İbretlik alıncak geçmiş ve geleceğe sahip değildim
Sorun bendemiydi yoksa benimle yarışan insandamı
Sorun herkezde , sadece bendeymiş gibi yaratıldı
Kaldırım taşlarında kanlarımın kıymıkları kaldı
Temizlemek ruh halimi ne kadar düzeltebilirdi ki
Lanet gibi yayıldı susklunluk, 20 den itibaren
04 de dayandı canımı almak istercesine
Göz yaşımdan bi damla aldı deneyine katmak için
Acımın ilacını bulamadım panzehirini oluşturamadım ki
İstanbul sokakları, sen aydınlat bu karanlığımı
Bulanık bir gökyüzünün , saf ve berrak mavisiyim
Beyaz kağıtlara yağmurlarımda yağar güneşimde açar
Bahçeme çiçeklerde doğar, ayın ışığıda
Nakarat
Varlığına amade bu kalbim,
dervişin sukutunu geri tepti derdim
Servetim sözlerimde gizli iken özlemim,gözlerinle özdeşir
Yağmurun parıltısını kirpiklerimden hissederim
Şiddetin en büyük kitlesi bedenimde yer kapladı
Ölümün kucağında ninniler ile siren seslerini çaldılar
Yaşamaya meyilli bir çocuk, hedefinden şaşırdı,,
Yardan ayrı mesafeler aşkımıza engel deyildiiii,
İstanbulun gölgesinde sevgimiz ,bir dirhem bir çekirdektir
Yazı-kışı senle geçen bi hayatı keşfetmek, son arzum olsun ki
Anlamsız, bakışlarla mübağla edilsin artık aşkımız
Martıları seyrederken, ellerim elini tutsun
Onca yılın mutsuzluğunu kökünden de kurutsun
Şarkılarıma yaşattırdım öznelerime seni kattım
Çünkü anlamını yitirmemiş senfonileri yarattım
Daldım farklı desenlere ya acı yada mutluluk dolu
Sandım ki ,, babam benim hep yanımda durur
Kurumamış gömleğimde hala kanlı izlerin buruk
Ahbaplar maymun iştahlı yarı yolda tuzaklar durur
Şarap kadehlerine dökülür ya kırmızı yada beyaz
Solgun insan suratları maskelere farklı ara yüzdür
Taşkınlık rütbesinde azgınlık derecesi yüksekte
Fevkaladenin fevkinde kalmadı insan kimlikleri
Arkanda denizin dalgası ve yüzünde masumiyet aynası
İnsan oğlunun kaşağı, tımar etmekten zerre aciz
Duvardan sökülüp atılmış olan çiviler batmasın
Sus ve gözlerime bak sonsuzluğa ulaş benimle
Nakarat
Varlığına amade bu kalbim,
dervişin sukutunu geri tepti derdim
Servetim sözlerimde gizli iken özlemim,gözlerinle özdeşir
Yağmurun parıltısını kirpiklerimden hissederim
Şiddetin en büyük kitlesi bedenimde yer kapladı
Ölümün kucağında ninniler ile siren seslerini çaldılar
Yaşamaya meyilli bir çocuk, hedefinden şaşırdı,,
Yardan ayrı mesafeler aşkımıza engel deyildiiii,
İstanbulun gölgesinde sevgimiz ,bir dirhem bir çekirdektir
Yazı-kışı senle geçen bi hayatı keşfetmek, son arzum olsun ki
Anlamsız, bakışlarla mübağla edilsin artık aşkımız
Yorumlar
Hiç Yorum Gönderilmemiş!
Mikyas Mon Şarkıları
Bedava MP3 Download, MP3 indir, Ücretsiz MP3, Dangerous MP3, Dangerous MP3 kelimeleriyle sitemize gelenler için uyarıdır. Sitemizde hiçbir MP3 bulunmamaktadır! Lütfen sanata ve sanatçıya saygı için korsan müziğe hayır! Internetten mp3 yüklemek yerine onların kaset ve cd'lerini alarak destek olalım.