Şarkıya Göre: A, B, C-Ç, D, E, F, G, H, I-İ, J, K, L, M, N, O-Ö, P, R, S, T, U-Ü, V, Y, Z...
Şarkıcıya Göre: A, B, C-Ç, D, E, F, G, H, I-İ, J, K, L, M, N, O-Ö, P, R, S, T, U-Ü, V, Y, Z...
Şarkıcıya Göre: A, B, C-Ç, D, E, F, G, H, I-İ, J, K, L, M, N, O-Ö, P, R, S, T, U-Ü, V, Y, Z...
Saian - Ay Şarkısı
Verse 1:
onun başı bağlı kolunda bir sepet
geçip giderdi çarşıdan gözlerinde sebep
öyle gerçekti ki sokaktan o geçtiği vakit
kalbi yok – taşır gövdesinde şüpheli bir paket
oOoOo
benim önümde birkaç dize
onun evinde bir gudubet var
oOoOo
tıpkı bembeyaz bir yarı tanrı
dönüp bakarken yere düştüğüm
dilimde bir ay şarkısı saat on beş otuz
sen arnavut taşlar üstündesin okus pokus
o gece demlenir kimin koynunda ─e pes be!
kanar koynunda bir karanfil pis bir nefesle
herkes ona bakardı sanki çizmiş onu monet
susardı dudaklarımda shakespeare'den bir sone
ağzında çıkan her ifade renk ve dua
bir kısa öykü anlamdan kurtulan merhaba
nakarat:
kaldım lal
yüzündeki fal
beni say
gece gibi sar
bir masal
günlerden pazar
yıldız kaysa
beni gelip alsa
olsam bir şövalye
sepetinde molière
ve göğsündeki ay taşından kolye
nefes alıp verdikçe yaklaşır yıldızlara!
La La La La La La!
Verse 2:
bakıp su falına düşünür
uzaktan bir gemi alıp götürür bütün o gündüz düşünü
yüzünün plastik biçimi – bir reform mu?
tıpkı müjdeler gibi yeni bir estetik formu
yüzü güne dönük ama sırtında gece
bazı başka dilden konuşur bilmem ki nece
ağlar onun yüzü hem yas hem edalı
dokunmazdı çiçeklere bile sanki vebalı
ve bir gün konuverdi ayaklarına bir serçe
düştü evrenle yüzünün arasına bir perçem
düş ormanının içinde yakınsak bir mercek
onca yalanın içinde şişiverdi gerçek
oOoOo
kaldırsa bir başını yıldızlara uzansa değer
oOoOo
tırnakları neşe kaplı fakat dargınmış meğer
yavaş sesle soyunurdu eski liman üstünde
ve hep aya dönerdi evdekine küstüğünde
benim gövdemdeki peki ateş mi logos mu?
eteklerini kaldıran poyraz mı lodos mu?
fakat o gece bana döndü yüzü aya değil
dedi ki başımın üstündeki yıldızları say hadi !
ve yıldızlar çırılçıplak karşımda
artık bir gömlek bile satmazlar bana çarşıda
nakarat:
kaldım lal
yüzündeki fal
beni say
gece gibi sar
bir masal
günlerden pazar
yıldız kaysa
beni gelip alsa
olsam bir şövalye
sepetinde molière
ve göğsündeki ay taşından kolye
nefes alıp verdikçe yaklaşır yıldızlara!
La La La La La La!
onun başı bağlı kolunda bir sepet
geçip giderdi çarşıdan gözlerinde sebep
öyle gerçekti ki sokaktan o geçtiği vakit
kalbi yok – taşır gövdesinde şüpheli bir paket
oOoOo
benim önümde birkaç dize
onun evinde bir gudubet var
oOoOo
tıpkı bembeyaz bir yarı tanrı
dönüp bakarken yere düştüğüm
dilimde bir ay şarkısı saat on beş otuz
sen arnavut taşlar üstündesin okus pokus
o gece demlenir kimin koynunda ─e pes be!
kanar koynunda bir karanfil pis bir nefesle
herkes ona bakardı sanki çizmiş onu monet
susardı dudaklarımda shakespeare'den bir sone
ağzında çıkan her ifade renk ve dua
bir kısa öykü anlamdan kurtulan merhaba
nakarat:
kaldım lal
yüzündeki fal
beni say
gece gibi sar
bir masal
günlerden pazar
yıldız kaysa
beni gelip alsa
olsam bir şövalye
sepetinde molière
ve göğsündeki ay taşından kolye
nefes alıp verdikçe yaklaşır yıldızlara!
La La La La La La!
Verse 2:
bakıp su falına düşünür
uzaktan bir gemi alıp götürür bütün o gündüz düşünü
yüzünün plastik biçimi – bir reform mu?
tıpkı müjdeler gibi yeni bir estetik formu
yüzü güne dönük ama sırtında gece
bazı başka dilden konuşur bilmem ki nece
ağlar onun yüzü hem yas hem edalı
dokunmazdı çiçeklere bile sanki vebalı
ve bir gün konuverdi ayaklarına bir serçe
düştü evrenle yüzünün arasına bir perçem
düş ormanının içinde yakınsak bir mercek
onca yalanın içinde şişiverdi gerçek
oOoOo
kaldırsa bir başını yıldızlara uzansa değer
oOoOo
tırnakları neşe kaplı fakat dargınmış meğer
yavaş sesle soyunurdu eski liman üstünde
ve hep aya dönerdi evdekine küstüğünde
benim gövdemdeki peki ateş mi logos mu?
eteklerini kaldıran poyraz mı lodos mu?
fakat o gece bana döndü yüzü aya değil
dedi ki başımın üstündeki yıldızları say hadi !
ve yıldızlar çırılçıplak karşımda
artık bir gömlek bile satmazlar bana çarşıda
nakarat:
kaldım lal
yüzündeki fal
beni say
gece gibi sar
bir masal
günlerden pazar
yıldız kaysa
beni gelip alsa
olsam bir şövalye
sepetinde molière
ve göğsündeki ay taşından kolye
nefes alıp verdikçe yaklaşır yıldızlara!
La La La La La La!
Yorumlar
Hiç Yorum Gönderilmemiş!
Saian Şarkıları
Bedava MP3 Download, MP3 indir, Ücretsiz MP3, Dangerous MP3, Dangerous MP3 kelimeleriyle sitemize gelenler için uyarıdır. Sitemizde hiçbir MP3 bulunmamaktadır! Lütfen sanata ve sanatçıya saygı için korsan müziğe hayır! Internetten mp3 yüklemek yerine onların kaset ve cd'lerini alarak destek olalım.